Giriş
Darwin, erkeklerin fiziksel özelliklerinde kadınlara kıyasla daha fazla varyans (değişkenlik) gösterdiğini gözlemlemiştir.1 Bu durumun, insanlar arasında bilişsel yetenekler için de geçerli olduğu öne sürülmüştür ve bu iddiayı destekleyen önemli miktarda ampirik kanıt sunulmuştur. Yani, erkeklerin bilişsel yeteneklerini temsil eden “çan eğrisi” (normal dağılım), kadınlarınkine kıyasla biraz daha yassı ve saçılmış olma eğilimindedir.
Normal dağılım, iki temel parametreyle tanımlanır: ortalama (mean) ve varyans (variance). Cinsiyet farklılıkları bu iki parametreden herhangi birinde ortaya çıkabilir. Ortalama farkını niceliksel olarak ifade etmek için genellikle Cohen’s d değeri kullanılır. Bu değer, iki grup arasındaki ortalama farkı standartlaştırılmış birimlerle gösterir. Konvansiyon gereği, pozitif bir değer erkeklerin ortalamasının daha yüksek olduğunu, sıfır fark olmadığını ve negatif bir değer ise kadınların ortalamasının daha yüksek olduğunu gösterir.
Varyans farklarını ölçmek için ise genellikle varyans oranı (VR) kullanılır. Bu oran, erkek varyansının kadın varyansına bölünmesiyle elde edilir. Varyans oranı 1 ise gruplar arasında varyans farkı yoktur. 1’den büyük değerler erkeklerde daha fazla varyans olduğunu, 1’den küçük değerler ise kadınlarda daha fazla varyans olduğunu gösterir.
Günümüzde yapılan çok sayıda çalışmanın ortaklaştığı nokta şu: kadınlar ve erkekler arasında ortalama IQ (ve aslında g faktörü açısından da) açısından neredeyse hiç fark yoktur; lâkin görece az konuşulan ama oldukça tutarlı bir fark vardır. Erkeklerin IQ puanlarındaki değişkenlik (yani varyans), kadınlara kıyasla daha fazladır.
Peki şu ana kadar yapılan çalışmalar bize ne söylüyor? Basitçe şu: erkekler hem çok düşük IQ’lu bireyler arasında hem de çok yüksek IQ’lu bireyler arasında daha fazla temsil ediliyor. Yani dağılımın hem alt hem de üst uçlarında erkekler daha sık görülüyor. Örneğin, Nyborg (2015) örnekleminde 145IQ ve üstünde her 5 erkek için 1 kadın vardır.

Camille Paglia "Nasıl kadın Mozart yoksa kadın Karındeşen Jack de yok”
Bu durum sadece IQ için değil, boy uzunluğu, kelime dağarcığı, tepki süresi gibi birçok nicel özellik için de geçerli. Peki ama neden?
Bernard S. Strauss ve Jacob A. Strauss’un (2009) çalışması bu soruya güçlü bir biyolojik açıklama getiriyor: X kromozomu.
X Kromozomu: Değişkenliğin Genetik Mekanizması
X kromozomu taşıyan genlerin neden erkeklerde daha fazla değişkenliğe yol açmasının beklenebileceğine dair temel biyolojik gerekçeleri incelemek önemlidir. Bu açıklamalar, genel zekâdan bağımsız olarak, daha genel bir genetik ilkeye dayanmaktadır ve spekülatif değil, biyolojik olarak kanıtlanmış gerçeklerdir. X kromozomu orta büyüklüktedir ve insan haploid genomundaki toplam genetik materyalin %3,4’ünü içerir. Y kromozomu ise oldukça küçüktür ve esas olarak erkek cinsiyetinin gelişimini düzenleyen birkaç gene sahiptir. Bu temel fark, erkeklerin taşıdığı X kromozomundaki genetik varyantların doğrudan etkili olmasına, kadınlardaki etkilerin ise daha çok dengeleyici biçimde ortaya çıkmasına neden olur.
Bunun nedeni, erkeklerin genoma oranla ifade edilen alelleri taşıması durumunda, bu özelliklerin ya doğrudan ifade edilmesi ya da hiç ifade edilmemesidir. Öte yandan, her bir alelden birer kopya taşıyan heterozigot kadınlar ise bu özelliği daha çok orta seviyede ifade eder, bu da popülasyon düzeyinde varyansı azaltır. Erkekler, yalnızca baskılanmamış olduğunda ifade edilen resesif alellerden kaynaklanan özellikleri daha sık gösterirler. Bunun nedeni, erkeklerin bu özelliği popülasyondaki alel frekansı oranında ifade etmesi iken, kadınların bunu bu frekansın karesi oranında ifade etmesidir.
Basitçe, bir genin resesif (çekinik) aleli yalnızca diğer alel tarafından baskılanmıyorsa kendini gösterir. Bu bağlamda:
Erkeklerde X kromozomu tek olduğu için, üzerindeki bir resesif alel doğrudan fenotipik olarak ifade edilir.
Kadınlar ise eğer bir “normal” ve bir “bozuk” alel taşıyorsa, bu durum genellikle dengelenir ve dışa vurulmaz.
Örneğin, eğer popülasyonda bir genin frekansı %10 ise, bu özelliğin erkeklerde görülme oranı %10 olurken, kadınlarda görülme oranı %1 olur (0.1 × 0.1). Bu da kadınlarda erkeklere göre daha az değişkenlik olduğu anlamına gelir. Diğer yandan, baskın aleller söz konusu olduğunda, yani hangi diğer alelle eşleşirse eşleşsin ifade edilen aleller erkekler bu özelliği popülasyondaki alel frekansı oranında ifade ederken, kadınlar bunu daha yüksek bir oranda ifade eder. Hem erkekler hem de kadınlar için maksimum varyans, alel frekansı 0.5 olduğunda oluşur; bu durumda erkek varyansı 0.25 (0.5 × (1.0 − 0.5)) olurken, kadın varyansı 0.188 (0.75 × (1.0 − 0.75)) olur.
Genel zekâ gibi çok değişkenli özelliklerdeki gen frekansı durumu, genler arası etkileşim (epistaz) ve genetik damgalanma (ebeveyn kaynaklı seçici aktarım) gibi şu anda hakkında çok az şey bildiğimiz bazı etkenler nedeniyle daha karmaşık olabilir. Mamafih, bildiğimiz bir şey var ki, bu durum kadınlarda genetik materyalin büyük kısmının X kromozomlarından birinde inaktive edilmesiyle daha da karmaşık hale gelmektedir. Kadınlar iki X kromozomuna sahip olduklarından, gen dozajını dengelemek için her hücrede X kromozomlarından biri rastgele devre dışı bırakılır. Bu biyolojik süreç, gebeliğin erken döneminde, embriyo yaklaşık 100 hücreyken gerçekleşir. Bu nedenle inaktive edilen X kromozomundaki genlerin büyük kısmı ifade edilmez. Basitçe:
Kadınlar, mozaik genetik yapıya sahip olur. Bazı hücrelerinde anneden, bazı hücrelerinde babadan gelen X kromozomu aktiftir.
Bu durum, zararlı bir alelin etkisini ortalama düzeye çeker çünkü diğer X kromozomu onu telafi edebilir.
İnaktive edilen kromozom rastgele seçilir. Bu durum, ortalamada, vücuttaki hücrelerin yarısında bir X kromozomunun, diğer yarısında ise diğer X kromozomunun ifade edilmesine neden olur; bu ifade kalıpları da hücrelerin köken aldığı gelişimsel çizgileri takip eder.
Eğer iki alel de aynıysa (homozigot), inaktivasyon genin ifade edilip edilmemesini etkilemez (yalnızca dozaj etkisini erkeklerde olduğu gibi 1 ile sınırlar). Bu durum yalnızca heterozigot bireyler (bir türden bir alel ve diğer türden başka bir alel taşıyanlar) için geçerlidir. Heterozigot kadınlarda, vücuttaki bazı hücrelerde X kromozomlarından birinde bulunan zararlı alelin etkisi, diğer X kromozomundaki karşılık gelen alelin diğer hücrelerdeki etkisiyle ortalamaya çekilerek dengelenir. Oysa erkeklerde böyle bir telafi mekanizması yoktur. Tek bir X kromozomu bulunduğundan, üzerindeki herhangi bir zararlı alel doğrudan etkisini gösterir. Bu nedenle, kadınlar yalnızca her iki X kromozomlarında da zararlı aleller taşıdıklarında genetik olarak etkilenmiş özelliğin tam yelpazesini ifade ederler. Erkekler ise, tek X kromozomlarında bu zararlı alellerin bulunması durumunda bu etkileri doğrudan ve daha sık biçimde ifade ederler. Bir popülasyon genelinde bu, özellik dağılımının her iki ucunda da erkeklerde daha fazla değişkenliğe neden olur. Sonuç olarak, kadınlarda genetik etkiler daha dengelenmiş, erkeklerde ise uç noktalara daha açık bir dağılım oluşur. Bu da erkeklerde, gözlemlenen özelliklerin hem çok düşük hem de çok yüksek değerlerinde daha fazla temsil edilme ihtimalini artırır.
Basit bir örnek kırmızı-yeşil renk körlüğüdür. Eğer bu özelliğe neden olan resesif alelin popülasyondaki sıklığı %5 ise erkeklerin %5’i bu özelliği gösterecek; lâkin yalnızca X kromozomlarının her ikisinde de bu bozuk aleli taşıyan kadınların oranı %0,25 olacaktır (yani %5’in %5’i). Bu gibi ikili dağılan bir özellik için, erkeklerdeki varyans 0.05 × 0.95 = 0.0475 olurken, kadınlardaki varyans 0.0025 × 0.9975 = 0.00249 olur; yani kadınlarda varyans neredeyse 20 kat daha düşüktür. Daha karmaşık düzeyde ise, genel zekâ gibi çok sayıda gen tarafından etkilenip çevresel faktörlerle de şekillenen sürekli bir özellikte, bu duruma benzer bir mekanizma işler. Yine de, X kromozomu alellerinin etkilerinde bazı istisnalar olabilir. Örneğin, kadınlarda bir bozuk ve bir normal alelin birlikte bulunmasının, iki bozuk ya da iki normal alelden daha güçlü bir etkiye sahip olduğu durumlar (aşırı baskınlık - overdominance) olabilir.
Temel Kromozom Yapısı
Kadınlar: İki X kromozomuna sahiptir (XX).
Erkekler: Bir X ve bir Y kromozomuna sahiptir (XY).
X kromozomu, yaklaşık 1100 gen içerir ve bunların önemli bir kısmı beyin gelişimi ve nörolojik işlevlerle ilgilidir.
Buna karşın Y kromozomu çok küçüktür ve çoğunlukla üreme ile ilgili az sayıda gen taşır.
Kadınların iki X kromozomu olduğundan, genlerin aşırı ifade edilmesini önlemek için hücrelerdeki X kromozomlarından biri rastgele inaktive edilir.
Bu süreç sonucunda kadınlar genetik olarak mozaik hâle gelir. Örneğin biri güçlü, diğeri zayıf olan iki farklı aleli varsa, bazı hücrelerde güçlü, bazı hücrelerde zayıf alel aktifleşir. Böylece fenotipik etkiler dengelenir ve bireysel farklılıklar bastırılmış olur.
Bu mekanizma, kadınlarda özelliklerin varyansını (değişkenliğini) azaltır. Erkeklerde yalnızca bir X kromozomu olduğundan, bu kromozomdaki herhangi bir alel tüm hücrelerde tam olarak ifade edilir.
Bu da demektir ki:
X kromozomundaki nadir ya da aşırı etkili genetik varyantlar erkeklerde tam güçle ortaya çıkar,
Kadınlarda ise bu tür etkiler yarı yarıya baskılanabilir veya hiç ortaya çıkmayabilir.
Sonuç olarak erkekler, X bağlantılı özelliklerde daha geniş bir varyans gösterir. Bu biyolojik mekanizmayı daha somut hale getirmek için Strauss & Strauss (2009), basitleştirilmiş bir model öneriyor. Diyelim ki X kromozomu üzerinde IQ’yu etkileyen tek bir gen var ve iki aleli bulunuyor:
A → 100 IQ puanı katkı sağlar
a → 0 puan sağlar
Erkekler:
X(A)Y → IQ = 100
X(a)Y → IQ = 0
Varyans: yüksek
Kadınlar:
X(A)X(A) → IQ = 100
X(A)X(a) → Ortalama ifade (yaklaşık 100)
X(a)X(a) → IQ = 0
Varyans: daha düşük çünkü mozaik yapı etkileri dengeler
Bu durumda, erkek/kadın varyans oranı yaklaşık 2:1 olur (eşit alel frekansı ve baskınlık olmadığını varsayarsak). Elbette zekâ tek bir genle açıklanamaz. Zekâ, yüzlerce hatta binlerce genin etkilediği poligenik bir özelliktir. Strauss & Strauss bu nedenle modelini genişletir:
IQ’ya katkı sağlayan birden fazla gen modellenir.
α oranı: IQ ile ilişkili genlerin ne kadarının X kromozomunda olduğunu gösterir.
α = 0 → Tüm genler otozomal (X’te yok) → Kadın ve erkek varyansı eşit
α = 1 → Tüm genler X kromozomunda → Erkek/kadın varyansı oranı = 2
α 0–1 arasında ise → Varyans oranı 1 ile 2 arasında değişir.
Bu modele göre, IQ ile ilgili genlerin sadece küçük bir kısmının X kromozomunda olması bile, erkeklerin neden daha değişken olduğunu açıklamaya yeterlidir.
Elimizdeki veriler, erkek/kadın IQ varyans oranının genellikle 1.07 ile 1.17 arasında olduğunu göstermektedir. Bu orana göre, IQ ile ilgili genlerin yaklaşık %7–17’sinin X kromozomunda yer aldığı varsayılabilir. Hatta sözel yeteneklerin ölçüldüğü bazı çalışmalarında bu oran daha da yüksektir. Erkeklerde kelime dağarcığı varyansı 1.40 kat fazladır. Araştırmacılar, ayrıca ikinci bir model (Model 2) ile:
Ölçüm hatalarını,
Genetik etkileşimler (epistaz) ve baskınlığı,
Çevre faktörlerini kontrol eder.
Buna rağmen modelin sonucu değişmez: Erkek/kadın varyans oranı hâlâ 1 ile 2 arasında kalır. Bu da X kromozomu temelli açıklamanın biyolojik olarak sağlam olduğunu gösterir.
İki Örnek Veri
Cognitive Abilities Test (CogAT), öğrencilerin bilişsel yetilerini değerlendiren bir test bataryasıdır. Lakin (2013) çalışmasının örneklemi Amerika Birleşik Devletleri'nde 3. sınıftan 11. sınıfa kadar olan öğrencilerden elde edilen büyük CogAT sonuçlarından oluşur (bkz. makaledeki Tablo 3).
Bu çalışma kapsamında:
4 farklı kohort (1984, 1992, 2000, 2011),
3 farklı test alanı (sözel, sayısal ve sözel olmayan/görsel),
7 farklı sınıf düzeyi incelenmiştir.
Bu da toplamda 84 örneklem (4 × 3 × 7) anlamına gelir ve her biri çok sayıda öğrenciyi içermektedir. Gördüğünüz gibi VR her zaman 1.0’dan büyüktür. Özellikle sayısal testlerde, VR değerleri sık sık 1,10 ila 1,21 aralığında görülmektedir.

Deary vd. (2007) bu değişkenliği iki test üzerinden incelemiştir.
ASVAB (Armed Services Vocational Aptitude Battery), ABD ordusu tarafından uygulanan çok boyutlu bir yetenek testidir. Adayların farklı alanlardaki bilişsel becerilerini ölçer. Alt testler şunları içerir:
Sözel anlayış
Aritmetik akıl yürütme
Mekanik kavrayış
Elektronik bilgi
Matematik bilgisi
AFQT (Armed Forces Qualification Test)
ASVAB’ın 4 alt testinden türetilen bir alt ölçektir. Şu dört testin birleşiminden oluşur:
Word Knowledge (Kelime bilgisi)
Paragraph Comprehension (Paragraf anlama)
Arithmetic Reasoning (Aritmetik akıl yürütme)
Mathematics Knowledge (Matematik bilgisi)
Genel zekâya (g faktörüne) oldukça güçlü şekilde karşılık gelir.

Bu çalışma, ABD genelinden toplanan geniş bir temsili örneklem olan National Longitudinal Survey of Youth 1979 (NLSY79) verilerini kullanmaktadır. Özellikle karşı cinsiyetten kardeş çiftleri (bir erkek ve bir kız kardeş) analiz edilmiştir. Toplamda 1,281 karşı cins kardeş çifti (yani 2.562 birey) dahil edilmiştir. Sonuç olarak ASVAB g faktörü için erkek/kadın standart sapma oranı = 1,16; AFQT g faktörü için erkek/kadın standart sapma oranı = 1,11. Bu bulgular, erkeklerin zekâ dağılımında daha uçlarda (hem çok yüksek hem çok düşük) yer alma olasılığının daha fazla olduğunu göstermektedir. Örneğin: AFQT testi tarafından ölçülen g faktöründe en yüksek 50 puan arasında 33 erkek, yalnızca 17 kadın vardı.
Standart sapma oranı üzerinden varyansı anlamak için:
Eğer erkeklerin standart sapması (SDₘ) kadınlarınkinden (SDf) fazlaysa:
Standart Sapma Oranı (SD Ratio) = SDₘ / SDf
Varyans Oranı (VR) = (SDₘ)² / (SDf)²
ASVAB g faktörü için SD oranı = 1.16
Bu durumda Varyans Oranı = (1.16)² = 1.35
Yani erkeklerin varyansı kadınlarınkinden yaklaşık %35 daha fazladır.
Kaynakça
Deary, I. J., Irwing, P., Der, G., & Bates, T. C. (2007). Brother–sister differences in the g factor in intelligence: Analysis of full, opposite-sex siblings from the NLSY1979. Intelligence, 35(5), 451–456. https://doi.org/10.1016/j.intell.2006.09.003
Johnson, W., Carothers, A., & Deary, I. J. (2009). A Role for the X Chromosome in Sex Differences in Variability in General Intelligence? Perspectives on Psychological Science, 4(6), 598–611. https://doi.org/10.1111/j.1745-6924.2009.01168.x
Lakin, J. M. (2013). Sex differences in reasoning abilities: Surprising evidence that male–female ratios in the tails of the quantitative reasoning distribution have increased. Intelligence, 41(4), 263–274. https://doi.org/10.1016/j.intell.2013.04.004
McKusick, V.A. (1966). Mendelian inheritance in man. Baltimore: Johns Hopkins University Press.
Nyborg, H. (2015). Sex differences across different racial ability levels: Theories of origin and societal consequences. Intelligence, 52, 44–62. https://doi.org/10.1016/j.intell.2015.04.005
Strauss, B., & Strauss, J. (2009). Why are Male IQ Scores More Variable? Nature Precedings. https://doi.org/10.1038/npre.2009.3238.1
Thöni, C., & Volk, S. (2021). Converging evidence for greater male variability in time, risk, and social preferences. Proceedings of the National Academy of Sciences, 118(23), e2026112118. https://doi.org/10.1073/pnas.2026112118
https://arxiv.org/html/1703.04184v15